Postmodernizm sadece sosyal bilimlere ait bir kavram ya da zamanı betimleyen bir belirteç değildir. Postmodernizm hayatı tüm yönleriyle üreten, tüketen ve yeniden üreten dahası özümseyen ve bazen özümsediği hayatın tam kendisine bazense hayatın hiçte içinde olmayan bir üst gerçeklikle biz tüketicilere gölge oyunları oynayan bir olgu olarak karşımızda durmaktadır. Özellikle estetik ve sanat anlayışı ile ilgili ortaya koydukları, dünya tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar göz önündedir. Elbette ki bu durumun tetikleyicisinin modernizmden postmodernizme geçişin aktörleri olan iletişim teknolojilerindeki ilerleme ve buna istinaden gelişen küresel piyasalar olduğunu söylemek gerekmektedir. Sanatın, özellikle kendi tarihsel seyri içerisinde farklı bir konuma yükseldiği bu dönemde, pazarlama ile karşılaşması da tesadüfi değildir. İnsan yaşamına anlam katan ve değer yaratan sanatın zaman içerisindeki çelişkilerini, iniş ve çıkışlarını özellikle de pazarlama ile ilişkisini yakından tanımak gerekliliği göze çarpmaktadır. Bu nedenle çalışmada sanat ve pazarlama ilişkisi tarihsel perspektiften incelenecek sonrasında ise bu zıt kutupların birlikteliğinin ortaya çıktığı mekânsal bölgeler olarak sanat pazarına değinilecek ve sonrasında Türkiye ve dünya sanat pazarı irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019Cilt: 9 Sayı: 2 |