İnsanlık, özellikle sanayi devrimi ile birlikte son derece hızlı bir üretim ve tüketim çarkının içine hapsolmuştur. Thomas R. Malthus’u muhtemel kıyametin en azından tarihi konusunda haksız çıkaran teknolojik gelişme ve üretim artışları, artmakta olan dünya nüfusunu besleme kapasitesine sahipse de bugün talebe ilişkin artışlar ile insanlık fazladan bir gezegene daha ihtiyaç duymaktadır. Tabiidir ki böyle bir istek en azından şimdilik gerçekleşmiş durumda değildir. Arz ile talep arasındaki açık giderek büyümekte, kaynak erişimi problemlerini derinleştirmektedir.
Sürdürülebilir kalkınma hedefi ile sürdürülebilirlik vurgusunu kalkınmaya/büyümeye yapan insanlık, bugün gezegenin doğal kaynakları üzerinde her çağdan daha fazla baskı oluşturmaktadır. İnsanlık tarafından oluşturulan doğal kaynak talebi; gıda ihtiyacı, hammadde temini ve karbondioksit gazının özümsenmesi gibi başlıklar çerçevesinde hesaplanmaktadır. Bu hesaplama ile Ekolojik Ayak İzi kavramına ulaşılmaktadır. Ekolojik Ayak İzi kavramı insanlığın gezegen üzerindeki baskısını ölçülebilir, sayısal bir değer olarak sunmakta ve tanımlamaktadır. Ekolojik bir ekonomi tanımlaması geliştirmek amacına hizmet etmektedir.
Bu çalışma, tarihsel bir dönüm noktasında bulunan insanlık için Ekolojik Ayak İzi ve Dünya Limit Aşım Günü kavramlarına odaklanmaktadır. Güncel ve önemli kavramlar olarak Ekolojik Ayak İzi ve Dünya Limit Aşım Günü kavramlarının genel bir değerlendirmesini yapmaktadır. Sorunun ölçülebilir, sayısal değerlerle ifade edilmesinin küresel tehdidin anlaşılırlığını güçlendirdiği fikrinin altını çizerken gelecekte piyasa mekanizmasının üstleneceği role dikkat çekmektedir.
tüketim sürdürülebilirlik ekolojik ayak izi dünya limit aşım günü
Humanity has been imprisoned in an extremely fast production and consumption cycle, especially with the industrial revolution. Although the technological development and production increases that proved Thomas R. Malthus wrong about at least the date of the possible doomsday, have the capacity to feed the increasing world population, today humanity needs an extra planet with the increases in demand. Of course, such a request has not been in a position to come true, at least for now. The gap between supply and demand is getting wider, thus deepening resource access problems.
Humanity, which puts the emphasis on sustainability on development/growth with the goal of sustainable development, puts more pressure on the natural resources of the planet today than in any age. The natural resource demand created by humanity are calculated within the framework of headings such as nutrition needs, raw material supply and assimilation of carbon dioxide gas. The concept of Ecological Footprint is reached with this calculation. Ecological Footprint presents and defines the pressure of humanity on the planet as a measurable, numerical value. It serves the purpose of developing an ecological definition of economy.
This study focuses on the Ecological Footprint and Earth Overshoot Day concepts for humanity at a historical turning point. It makes a general evaluation of the Ecological Footprint and World Overshoot Day as current and important concepts. While emphasizing the idea that expressing the problem with measurable and numerical values strengthens the understanding of the global threat, it draws attention to the role that the market mechanism will assume in the future.
consumption sustainability ecological footprint earth overshoot day
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 26 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.