As a crucial requirement of economic development,
industrialization target was identified as a priority policy for Turkey from
the beginning and it has hold its important position until today. However,
despite different development strategies applied and great efforts spent, the
progress achieved has been limited; an industrialization success with a dynamic
that can be considered a leader in technology and innovation, holding world
brands, with a production structure that has high added value and international
competitiveness could not have been achieved. In this study, it is analyzed with a political economy perspective that why
the industrial development policies couldn’t achieve a reasonable success in
the single-party period which is the first stage of this adventure. It is concluded
that, one of the main reasons for this situation is damaging the competition
environment with utilization of public sources and public power (widely) in a
privileged way by the people close to political power. This mutually beneficial
'solidarity' tradition that continued between some businessmen and politicians
in Turkey’s economic life and undermines fair competition environment is
considered as one of the biggest obstacles for Turkey's industrial and economic
development.
Industrialization Industrial Development Fair Competition Political Nepotism Economic Corruption
Sanayileşme hedefi iktisadi kalkınmanın gereği olarak başlangıçtan
itibaren Türkiye için öncelikli bir politika olarak belirlenmiş ve bugüne kadar
bu önemli konumunu sürdürmüştür. Ancak uygulanan farklı kalkınma stratejilerine
ve harcanan büyük çabalara rağmen sağlanan gelişmeler sınırlı kalmış;
teknolojide ve yenilikte öncü sayılabilecek bir dinamiğe sahip, dünya markaları
barındıran, katma değeri ve uluslararası rekabet yeteneği yüksek üretim
yapısına sahip bir sanayileşme başarısına ulaşılamamıştır. Bu çalışmada, bu
serüvenin ilk aşamasında, tek parti dönemi sınaî kalkınma politikalarının neden
başarılı olamadığı hususu siyaset-sermaye ilişkileri bağlamında ekonomi-politik
bir perspektifle analiz edilmektedir. Bu dönemdeki başarısızlığın en temel
nedenlerinden birinin, kamu kaynaklarının ve gücünün (yaygın bir şekilde)
siyasi iktidara yakın kesimlere ayrıcalıklı bir biçimde kullandırılarak adil rekabet
ortamının zedelenmesi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İktisadi hayatta bir kısım
iş adamı ve siyasetçi arasında süregelen ve adil rekabet ortamını zedeleyen bu
karşılıklı çıkara dayalı ‘dayanışma’ geleneği, Türkiye’nin sınaî ve iktisadi
kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak değerlendirilmektedir.
Sanayileşme Sınaî Kalkınma Adil Rekabet Siyasi Nepotizm İktisadi Yozlaşma
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2017 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017Cilt: 18 Sayı: 2 |
Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.